1.Hoş geldiniz Ali Bey kendinizden bahsedebilir misiniz?

“Sonsuz bir öğrenci ve şefkatli bir öğretmen olarak tanımlayabilirim kendimi”

- Yaklaşık 25 yıldır banka ve sigorta sektöründe çalışıyorum son 4 yıldır Sigortayeri’nin genel müdürüyüm. Sonsuz bir öğrenci ve şefkatli bir öğretmen olarak tanımlayabilirim kendimi. Kendi adıma geliştirdiğim bir öğren metodolojim var. Her zaman kendime ve etrafıma faydalı olmak mottosuyla kendimi tanımlarım. Eğer sorarsanız ‘sizi bu hayatta farklı kılan ne’ diye, hayata ve işime olan bağlılığım ve tutkum diye yorumlayabilirim. Yaptığımız her işte, içinde bulunduğum her konuda mükemmeli arayan ve aşkla tutunan birisiyim.

Ali Gülcan 02

2.Türkiye’nin lider dijital platformlarından biri olan Sigortayeri.com’un kuruluşundan bu yana gelişimini özetler misiniz?

“Anında ve Yerinde Sigorta anlayışımızla müşterileri ürünlerle buluşturuyoruz”

- Sigortayeri, 2013 yılında Aktif Bank iştiraki olarak tamamen dijital sigortacılık yapmak üzerine kurulmuş bir karşılaştırma platformudur. Sermayedarımız olan Aktif Bank’ın ve Çalık Holding’in bünyesinde olduğumuz için kurumsal branşlarda da hizmet veren, geleneksel branşlarda da sigortacılık yapan bir broker şirketiyiz. Dijital alanda kurulduğumuz günden bu yana dijitale yaptığımız yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. Bu anlamda ilk günden bugüne baktığımız zaman uçtan uca sigorta satın alma deneyimini müşterilere sunduğumuz, 20’yi aşkın sigorta şirketiyle yaptığımız entegrasyonlar, bir taraftan mucidi olduğumuz iş ortaklığı modeli olan ‘anında ve yerinde sigorta’ anlayışımızla müşterileri ürünlerle buluşturduğumuz dünyada, bugün bir milyonu aşkın dijital müşteri edinimi sağladık.

3. Sigortayericom özellikle hangi ürünleriyle müşterisinin yanında oluyor? 

“Kaskodan, konut sigortasına, DASK’tan, hayat sigortasına kadar tüm ürünleri anında sunabilir durumundayız”

- Bildiğiniz gibi Sigortayeri.com’u biz yaklaşık 2 yıl önce yenileme sürecine aldık. Yenilerken müşterilerden aldığımız önemli görüşler vardı. Bunlardan en önemlisi sigortanın karmaşık bir ürün olması, anlaşılabilir olması ve basitçe satın alınma becerisiydi. Bu anlamda da bütün müşteri deneyimi ve tasarımlarımızı kolaylık, pratiklik ve anlaşılır olma üzerine kurduk. Teknik bilgilerden arındırılmış bir web sitesi ve benzersiz bir müşteri deneyimi tasarlamaya çalıştık. Üç adımda müşterilerimizi poliçeyle buluşturmayı hedefledik. Bu anlamda da baktığımızda yaptığımız entegrasyonlarla şu anda müşterilerimizin alamayacağı sigorta ürünü yok. Kaskodan, konut sigortasına, DASK’tan, hayat sigortasına kadar tüm ürünleri ve hatta sigorta ihtiyacı olan tüm ürünleri anında sunabilir durumundayız.

4. Türkiye’nin önde gelen insurtech markalarından biri olarak dijitalleşmeye bakış açınızdan ve dijitalleşmenin avantajlarından bahseder misiniz?

“Ülkemizde biraz geç kalmış olan o dijitalleşme hikayesi, önümüzdeki yıllarda hızlanacak”

- Dijitalleşmenin herkes tarafından, özellikle sigorta sektörü için fark edilip pandeminin de etkisiyle birlikte acente, broker ve sigorta şirketlerinin bu alana yatırımlar yaptığını görüyoruz. Elbette ki biz hız, verimlilik ve pratiklik olarak yorumluyoruz. ‘Neden’ derseniz, müşterilerimizi kolayca sigorta ürünleriyle buluşturabilmeli, elbette ki verimlilik tarafında da maliyetleri düşürüp müşterilerimize sunduğumuz hizmetleri daha anlamlı ücretlerle, daha anlamlı primlerle sunabilir duruma gelmeliyiz. Dijitalleşme, bizlere her zaman olduğu gibi ekonomik olarak büyümeyi de beraberinde getiriyor. Hatırlarsanız, biraz daha geriye gidersek, bilgisayarların hayatımıza girmesi 90’lı yıllarda ekonominin önünde inanılmaz bir ivmelenme sağladı. Bugün işte o günkü bilgisayarın yerini dijitalleşme, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği ChatGBT’leri, yapay zekaları konuştuğumuz başka bir döneme giriyoruz. Tahmin ediyorum, ülkemizde biraz geç kalmış olan o dijitalleşme hikayesi, önümüzdeki yıllarda hızlanacak. Hatta globaldeki yapay zeka ve ChatGBT’nin devreye girmesiyle, bilgisayarın 90’lı yıllarda hayatımıza getirdiği etkiyi, fazlasıyla hissedeceğimiz bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. 

Lumnion Ceo'su Cenk Tabakoğlu Sigorta Life Sohbetleri'nin konuğu oldu! Lumnion Ceo'su Cenk Tabakoğlu Sigorta Life Sohbetleri'nin konuğu oldu!

Ali Gülcan 03

5. Ali bey sigortayeri.com’ da müşteri odaklı bir yaklaşımla gerçekleştirdiğiniz dönüşüm yolculuğunuzdaki yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

“Önümüzdeki dönemde de bütün çalışmalarımız müşteri deneyimi üzerine olacak”

- Sigortayeri, bildiğiniz gibi kendisini yeniledikten ve platform olarak müşterilere daha kolay, daha hızlı ve anlaşılır bir şekilde poliçe sunmaya başladıktan sonra deyim yerindeyse burada yatıyoruz, kalkıyoruz. Üç adımda sunduğumuz her hizmeti, iki adımda nasıl sunarız, müşterimize daha kolay erişimi nasıl sağlarız diye bunun üzerine çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bütün çalışmalarımız açıkçası müşteri deneyimi üzerine olacak. Çünkü birçok alanda birçok sigorta yeri birbirine benziyor. Burada farkı müşteriye sunduğunuz hizmette sağlayacaksınız. Bu anlamda da ‘yüksek müşteri memnuniyeti, sıfır şikayet’ politikamızla, anında ve yerinde sigortayı sunma becerimizle yeni dönemde boy göstermeye devam edeceğiz. Sigortayeri’nin hem geleneksel, yani gelenekselden kastım fiziki kanallar, fiziki kanallarda da olmaya devam edeceğiz. Buradaki fırsatları asla ıskalamayacağız. Dijitalleşmeye yaptığımız yatırımları artırarak kolay olmaya devam edeceğiz bundan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. 

6. ‘Herkesin Sigortayeri’ mottosuyla yola çıktığınız bu yolda müşterilerinize sunduğunuz hizmetler ve yaklaşımınız nedir? Herkesin sigorta yeri olma hedefini nasıl başarmayı hedefliyorsunuz? 

“Biz, hiç şikayet almayan, müşteri memnuniyetini çok yüksek tutan bir duruş sergiliyoruz”

- 2023 yılının Eylül ayında bir lansmanla müşterilerimizin karşısına çıktık ve ‘Herkesin Sigortayeri’ mottomuzu müşterilerimizle, izleyicilerle buluşturduk. 360 derece görünür olduk. Açık havadan, dijitale, TV’ye kadar… Sektöre renk katan esprili dinamik bir reklam filmiyle ve çok flaş bir kampanyayla müşterilerimizle buluştuk. ‘Kasko Yaptırana Bir Depo Akaryakıt’ kampanyamızla çok ses getirdik. Sektöre ilk defa rezervasyon kültürünü getirdik. Müşterilerimiz o gün kasko ya da trafik sigortası için vadesi olmasa da üç ay sonrası için, beş ay sonrası için kampanyadan faydalanmak üzere bizlere bilgilerini bıraktılar, rezervasyon yaptılar. Reklam filmimizde de Ali’nin, Ayşe’nin herkesin sigorta yeri gibi bir dizaynla çıktık. Bu dizaynı da aslında websitemize yansıttık. Bugün websitemize yani satış platformumuza geldiğinizde kendinize özel gördüğünüz, isminizle size hitap ettiğimiz tasarımımızın size özel değiştiği, sigorta ürünlerine ve tekliflere kısa sürede ulaşabilir hale geldiğini göreceksiniz. Bir taraftan da tüm süreçlerimizi gözden geçirip müşterilerimizin kampanya seçme haklarının olduğu, ödemeyle sigortayı bir araya getirdiğimiz daha kolay ödeme imkanları sunduğumuz, sadakat programları üzerine çalışıyoruz. İlerleyen dönemlerde burada da ses getirecek, sadece teklif gösteren ve sigorta satan bir platform olmaktan ziyade, müşteriyi belki de sigorta şirketlerini yönlendiren, teknolojiyle bezenmiş yüksek anlamda müşteriyi daha iyi anladığımız ve onun ihtiyacına daha iyi çözümler sunan sigorta ürünlerini sunma peşindeyiz.

7. Sektörde ulusal ve uluslararası birçok şirketle rekabet içerisindesiniz rakiplerinizden ayrışmak adına ne gibi stratejiler izliyorsunuz?

“Rakiplerimizin iyi yaptıklarından esinleniyoruz, hatalarını gördüğümüz noktada yapmamaya özen gösteriyoruz”

- Birincisi dijitalleşme alanında, insurtech alanındaki rekabetin sektörün önünü açacağına inanıyorum. Görüyoruz ki bu alanda birçok oyuncu yeni yeni adımlar atmaya başladılar. Burada sayının artması bizler için aslında doğru yolda olduğumuzu gösteren önemli bir göstergedir. Bu alanda oyuncuların artması, adımların daha büyük olması, daha cesaretli olması tahmin ediyorum sigorta sektörünün önünü açacaktır. Peki biz Sigortayeri olarak burada nasıl farklılaşıyoruz? Birincisi biz yeni nesle, gençlerin sesine kulak veriyoruz diyebilirim. Bu sene üçüncüsünü yapacağımız, umuyorum yıllarca sürecek bir Sigortayeri fikrini gençlerle buluşturuyoruz. Üniversite öğrencileriyle yaklaşık 2-3 gün süren buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Sigortaya dair yeni fikirleri ve gençlerin isteklerini anlamaya çalışıyoruz. Buradan elde ettiğimiz sonuçları işlerimize ve süreçlerimize yansıtmaya çalışıyoruz. Oradan birçok yeni yetenekleri sigorta sektörüne katmayı sağlıyoruz. Bu hem bir sorumluluk anlayışı hem de farklı olmak adına yeni neslin sesini duymak anlamında önemli olduğunu düşünüyorum. Elbette gençlerin sesine kulak vermek çok önemli ama teknolojiyi de herhalde en iyi ve en verimli şekilde kullanmak gerekiyor. Bu anlamda da biz birçok projenin içerisinde yer almayı seviyoruz. Bir bakıma her şeyi farklı yapmayı sevdiğimizden hareketle, açık olan tüm verileri robotlarla toplayıp müşterilerimizin ihtiyacına veya bilmediklerini gösterebileceğimiz şekilde, sigorta ihtiyacını tanımlayabileceğimiz şekilde kullanıyoruz. Burada yapay zekanın bize katacağı birçok şey olduğunun farkındayız. Teknoloji bazen vardır ama nasıl kullanacağınız çok daha değerlidir. Biz biraz geriden gelmenin de avantajıyla aslında ne yapıp yapmayacağımızı çok iyi biliyoruz. Rakiplerimizin iyi yaptıklarından esinleniyoruz, hatalarını gördüğümüz noktada yapmamaya özen gösteriyoruz. Teknolojik anlamda da broker lisansına sahip bir teknoloji firması olduğumuzu söylemiştim. Bu bize kurulduğumuz günden beri DNA’sı teknoloji üzerine olan bir şirket olduğumuz için her alanda farklılaşmamızı, projelerin sigortacısı olmamızı sağlıyor. Tahmin ediyorum ki sektörde de bu anlamda ciddi ilerlemeler kat etmişiz. Artık teknoloji ve sigorta aynı anda ve aynı yerde buluştuğu noktada birçok iş ortağı bizi tanımakta ve birlikte iş yapmak için kapımızı çalar halde. Bu durum da bizim için çok sevindirici. Bugüne kadar yaptığımız yatırımların ne denli yerinde olduğunu gösteriyor.

Ali Gülcan 04

8. 2024 yılı için hedef ve planlarınızdan bahseder misiniz? 

“2024, başka bir lige taşınacağımız ve yurtdışına da açıldığımız bir yıl olacak diyebilirim”

-Sigortayeri 2024 yılında biraz içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürün etkileriyle ve bugüne kadar yaptıklarımızla biraz optimizasyon ve verimlilik odaklı olacağımızı söyleyebilirim. Yeni müşteri edinim gayretlerimiz ve çalışmalarımız son hız devam edecek. Burada müşteri memnuniyetini arttıracak ve sektöre renk getirecek inovatif ürünler sunuyor olacağız. Sadakat programları üzerine çalıştığımızı belirtmiştim. Burada ödeme sistemleriyle birleşik müşterilerin her an kullanabileceği cüzdanlar ve sigortayla birleştirilmiş cüzdan ürünleri yer alacak. Bir taraftan da mevcut müşterilerimizin memnuniyeti ve onların sigorta ürünlerine, şirketimize bağlılığını arttıracak şekilde süreç tasarımlarımızı geliştireceğiz. Bir anlamda Sigortayeri için belli bir eşiğe geldik artık bu eşiği aşıp başka bir lige taşınacağımız, daha büyük oyunlar kuracağımız, yurtdışına da açıldığımız bir yıl olacak diyebilirim.

-Hangi tür kitaplardan hoşlanırsınız ve en son okuduğunuz kitap nedir?

     Kişisel gelişim kitaplarını ortasından açıp bir sayfa okuyup üzerine uzun uzun düşünmeyi seviyorum. Son günlerde psikanaliz kitaplarına daldım oradan çıkamıyorum. Son okuduğum kitap Aylin Balboğa’ya ait, bütün kitaplarını bir çırpıda okudum diyebilirim, eserin adı ‘’Bu Hikaye Senden Büyük Osman’’.  Tarzı da biraz farklı, farklı şeyleri seviyorum demiştim.

-Hangi tür filmleri izlemekten hoşlanıyorsunuz ve en sevdiğiniz film hangisi?

      Tarihi konu alan biyografi tarzı filmleri seviyorum. Son olarak izlediğim ‘’Maestro’’ filmi var ki benim için enteresan bir deneyimdi ve çok harika bir filmdi. Bugüne kadar seyrettiğim en iyi film diyebilirim ve beni çok etkiledi. 

-Seyahat etmekten en keyif aldığınız yer neresiydi?

    Paris diyebilirim, defalarca gittim ve defalarca da gidebilirim. Paris bir açık hava müzesi, retro şeyleri çok seviyorum ben, o sokaklarında kaybolmak, baktığınızda o estetiği görmek, kahvecileriyle, dükkanlarıyla, restoranlarıyla… Paris ömrüm boyunca aklımda olacak, sürekli gitmek için çaba sarf edeceğim. Hatta böyle bazen sürekli kendimi Paris’e uçak bileti ararken buluyorum, planı yapıyorum sonra vazgeçiyorum. 

-Çay insanı mısınız yoksa kahve insanı mısınız? 

      Kesinlikle çay insanıyım. Çay olmazsa olmaz, güne çayla başlayıp çayla bitiriyorum.

-Size göre ilginç bulduğunuz bir hobiniz var mı?

      Ben senede bir defa bir stüdyoya gidip şarkı söylüyorum. Sadece kendim dinliyorum. Sesimin güzelliğinden ya da yatkınlığından bağımsız çok sevdiğim şarkılar var, o sene bir şarkı seçiyorum ve stüdyoya girip o şarkıyı söylüyorum. Belki bir gün cesaretimi toplarsam sizler de duyarsınız. 

-Sigorta sektöründe çalışmamış olsaydınız kariyerinizi hangi meslek üzerine yapardınız? 

       Çok net turizm sektörü üzerine çalışırdım ve rehber olurdum.  Bazı şehirler var beni böyle çok etkileyen o şehirleri böyle tüm anatomisiyle, tüm sokaklarıyla, tarihiyle, insanıyla, lokal yaşamıyla sonsuz bilgiyle öğrenmek ve konuklarıma anlatmak isterdim. Bu beni hala çok etkiler, işini iyi yapan rehberlere de çok saygı duyarım. 

Ali Gülcan 05

-Sigorta Life izleyicilerine vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

    Beni konuk ettiğiniz için öncelikle çok teşekkür ediyorum.  Sigorta Life takipçileri bizleri, Sigortayerini takip etsinler, onlara sunacağımız hizmetler, yapacağımız inovatif ve farklı işlerde hem ilham vereceğiz, hem hizmet vereceğiz. 

Editör: Üveys Altun