SİGORTA LIFE - ÖZEL RÖPORTAJ
Geçtiğimiz yıl 4.8 olan pazar paylarını bu yıl artırarak devam ettiklerini ve Sompo Sigorta olarak stratejilerinin temelinde müşteri memnuniyetinin yattığını ifade eden Uğur, “Müşteri memnuniyeti aslında sürdürülebilir karlılığın temel yakıtıdır. Her stratejinin temelinde müşteri memnuniyetini artırmak var ve bu konu bizim temel amacımız” dedi.
- Sompo Sigorta’nın geçtiğimiz yıldan şu ana kadar geldiği durumu ve bu yılki hedeflerinize ile ilgili sizlerden bilgi alabilir miyiz?
Sizinle yaptığımız röportajımızdan sonra geçtiğimiz yılı 1.1 milyar dolarlık prim yönetimiyle sektörün 5.’si olarak bitirdik. Müşteri adetleri çok dikkat ettiğimiz konulardan birisi. Bu 9 aylık döneme geldiğimizde; kasko poliçelerini 900 bine, müşteri adetlerimizi 2.9 milyona, ürün üretimimizi ise 36 milyar TL’ye çıkardık. Bu momentum devam ediyor. Pazar payını geçtiğimiz yıl 4.8’le bitirmiştik. Bu yıl ise 5.2 pazar payıyla bitirecek gibi gözüküyoruz. Şimdilik her şey yolunda gidiyor.
“Sigorta sektörü için hep beraber çalışmalı, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız.”
-Davut Bey’in de geçtiğimiz haftalarda sigorta fuarında sektöre bir çağrısı olmuştu. “Hedef 150 milyar” demişti. Bu noktada o da ciddi emek veriyor. Siz kendisinin çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?
1.5 yıldan daha fazla zaman geçmiş gibi. Ben Davut Başkan’ımızı takdirle izliyorum. 1.5 yıldan daha fazla geçmiş gibi olmasının sebebi ise muhtemelen bu kısa süre içerisinde birçok işi başarmış olmasından kaynaklanıyor. Bizler de elimizden geldiği kadarıyla destek vermeye çalışıyoruz. Türk sigorta sektörünün bence büyük bir potansiyeli var ama bu potansiyeli sadece SEDDK ya da devlet tek başına büyütemez. Hep beraber bu konu için çalışmalı, hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız. Ben 25 yıldır sektördeyim, ilk 15-20 yıllık dönemimde sektörümüz 8-12 milyar dolar arasında bir büyüklüğe sahipti. Son 2-3 yıl içerisinde sektörümüz dolar bazında büyüdü ve geçen seneyi 21 milyar dolarla bitirdi. Bu sene de muhtemelen 25-26 milyar dolara çıkacak. Avrupa’da önemli bir pazara sahip olmaya başladık. Bence daha yüksek bir potansiyelimiz var. Sigorta sektöründeki her profesyonel ve her paydaş bunları bir arada çalışarak yapabiliriz.

“Hedefimizi 1 milyona çıkardık”
- Girişte bulunan dijital ekranlarınızda hedefleri gördük ve bunlar yakalanabilir hedefler diye düşünüyoruz. Geçen sene yakalamıştınız ve bu sene de yakalamanız için daha zaman var. Bu kadar büyümenin arkasında temel dinamikler neler?
Yakalanabilir hedefler dediğiniz için öncelikle teşekkür ederim. Çünkü daha 2 yıl önce bizim kasko poliçe adetlerimiz 500 bin civarındaydı. Sompo Sigorta olarak 2,5 yıl içerisinde hedefimizi 1 milyona çıkardık. Bu ciddi orandaki artışa “yakalanabilir” dediğinize göre sadece biz değil, aynı zamanda sigorta sektöründeki bütün paydaşlarımız da buna inanıyor gibi gözüküyor. Bu kadar başarılı bir yolculuğun arkasında ne var derseniz tek bir sihirli değnek var ve başarılı oluyoruz diyemeyiz. Birçok alanda her şeyi doğru yapabilmek var. Ama en temelinde takımdaşlık, paydaşlık ve yoldaşlık var. Sompo Sigorta olarak 1.000 kişiyi aşan bir aileyiz. Bu 1.000 kişi yapmış oldukları işleri kendi işiymiş gibi sorumluluk sahibi olarak ve ciddiyetle çalışarak yapmasından kaynaklanıyor. Birlikte hareket ettiğimiz ve birlikte bir şeye inandığımız için başarılı oluyoruz. Bu yüzden 900 bin kasko poliçesi ile ilgili 1 milyon olacak dediğimizde siz de inanıyorsunuz. Bizdeki 1.000 kişi de her biri tek tek inanıyor diyebilirim.
“Müşteri memnuniyeti aslında sürdürülebilir karlılığın temel yakıtıdır”
- Sektörde ciddi de bir rekabet var. Rekabet ortamında hem müşteri memnuniyetini sağlamak hem de karlılığı korumaya çalışmak için neler yapıyorsunuz? Buradaki dengeden biraz bahseder misiniz?
Aslında yıllardır hep sorulan soru; “Sompo Sigorta her zaman karlıdır ve aynı zamanda büyür. Bu süreçte sürdürülebilir karlılığı nasıl sağlıyorsunuz? Müşteri memnuniyetiyle çelişmiyor mu?”
Aksine bunlar aslında birbirinin yakıtıdır. Karlılık olmadan büyüme olmaz, müşteri memnuniyeti olmadan da karlılık olmaz. 2.9 milyon müşterimiz eğer hizmetlerimizden memnun olmasa bir sonraki senelerde onları kaybedebiliriz. Bu yüzden müşteri memnuniyeti aslında sürdürülebilir karlılığın temel yakıtıdır. Her stratejinin temelinde müşteri memnuniyetini artırmak var ve bu konu bizim temel amacımız.
“Doğru sigortacılığa herkesin ulaşabilmesini sağlamalıyız”
- Siz acentelere çok önem veriyorsunuz hatta Samuraylar Kulübü’nüz var. Bugün itibariyle 6 bin acenteye ulaştınız, neler söylemek istersiniz?
Sosyolog ya da psikolog değilim. Ama şunu görüyorum; sigorta ürünü genellikle basit bir ürün gibi gözükse de kompleks bir ürün ve sigortalılarımız bu kompleks ürünleri satın alırken gerçekten birisine ihtiyaç duyuyor. Güvendiği, yıllarca bu işi yapan ve tecrübeli birisine ihtiyacı var ve bunu normal olarak görüyorum. Sigorta sektörüne girmeden önce, ben ve ailemden biri mal varlığı sahibi olduğunda sigorta işlerimi hep acenteyle yapıyordum. Bu yüzden acentelerin sektörümüzde yaratmış oldukları katma değeri en derinden anlayan biriyim. Sompo Sigorta’nın Genel Müdürü olarak biz acentelerimize yatırım yapmayı önemseyen bir şirket olduğumuzu söyleyebilirim. Bu bağlamda 3 sene önce 3 bine yakın acentemiz vardı ve bugün itibariyle 6 bin acenteyi geçtik.
Diğer bir amacımız da bu toplumun bir parçası olarak Türk sigorta sektörünü geliştirmeye olan bir sosyal borcumuz, misyonumuz olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de sigortacılığı geliştirebilmek ve doğru sigortacılığı bütün Türkiye’ye ulaştırabilmek bizim temel amaçlarımızdan biri olmuş durumda. Bu bağlamda da Türkiye’de her ilçede ve her noktada sigortalıların tamamına ulaşabilmeliyiz. Doğru hizmeti doğru fiyatlarla ulaştırabilmeliyiz. Üç yıl önce bu amaca önem vererek bu yolculuğa çıktık ve şu anda 81 vilayette acentemiz bulunuyor. Halen aktif olmadığımız 150 ilçemiz var. Ancak Türkiye’nin her yerinde bulunmak, herkese ulaşabilmek için çalışmalarımız sürüyor. Şuna inanıyoruz; biz iyi hizmeti, doğru sigortacılığı yapıyoruz ve iyi hizmete, doğru sigortacılığa herkesin ulaşabilmesini sağlamalıyız.
- Acente seçimleri yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Acente seçimlerimizde dikkat ettiğimiz iki temel şey var. Birincisi sigortacılığı profesyonelce yapma isteği olması, ikincisi ise Sompo Sigorta kültürünü taşıyabilecek, Sompo Sigorta amblemini koyduğunda hem bizim hem de kendisinin mutlu olacağına inandığımız kişileri arıyoruz. Bu iki kriter bizim temel kriterimiz. Diğer ticari kriterlerimiz bulunmuyor. Sigortacılığı sevsin, sigortacılığı yaygınlaştırmak istesin ve katma değerli işler yapmak istesin. Bu saydığım kriterler bizim için yeterlidir.
- Bizi çok fazla acente takip ediyor, sorularını ve görüşlerini de bizlerle paylaşıyorlar. Bu kapsamda sizin hem acenteniz olan hem de acenteniz olmak isteyenlere mesajınız var mı? Ayrıca acentelerin dijitalden poliçe satılmasıyla ilgili endişeleri bulunuyor. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Yaptığımız araştırmaların sonucunda gördüğümüz üzere insanlar temas istiyor. Sigortalarıyla ilgili bilgi almak ve soru sormak istiyorlar. Sorularına karşılık verebilecek, yıllarını sigortaya adamış ve sigortacılığı bilen bir kişi ile süreci yönetmek istiyorlar. Dolayısıyla dijitalde poliçe satılması konusundaki endişeleri anlıyorum ama çok fazla endişelenecek konu varmış gibi gelmiyor.
Dünyada örneklerine baktığımızda İngiltere dışında dünyanın hiçbir yerinde dijital karşılaştırmaların başarılı olmadığını gözlemledik. Türkiye için de durum böyle. Bunun temel sebebini Türk kültürünün globale kıyasla daha fazla temas isteyen bir kültür olmasına bağlıyorum. Kısacası, bunun endişelenecek kadar büyük bir konu olduğunu sanmıyorum. Online satışlar, dijital süreçler yeni jenerasyonla birlikte ilerleyecektir ama bence küçük de olsa bir pay kalacaktır.
- Sompo Sigorta’nın önümüzdeki döneme dair yeni ürünleri ve hizmet planlamaları var mı?
Sompo Sigorta olarak genel sigortacılık yapan şirketiz. 6 bin acentemizin raflarına 100’den fazla ürünü koyuyoruz. Lisansımız neredeyse her alanda var, tabii hayat dışı sigorta ürünleri için konuşuyorum. Buraların tamamına yakınında da ürünlerimiz var. Bu yüzden yeni bir ürün olacağını söyleyemem, zaten olmayan bir ürünümüz yok. Önümüzdeki dönemlerde ürünleri geliştireceğimiz yerler var. Oto sigortalarında biz lider şirketlerden bir tanesiyiz. Sigortalıların teveccüh ettiği, iyi hizmet aldığı, adil fiyat aldığı ve rakiplerimizin de takip ettiği bir şirketiz. Buradaki liderliğimizi pekiştirerek daha da arttırmayı hedefliyoruz. Diğer taraftansa kurumsal ve sağlık sigortalarında oto sigortalarıyla yarışabilecek çalışmalarımızı sürdürüyor ve o alanlarda yatırım yapmak istiyoruz.
Kişiselleştirilmiş Hasar Süreçleri
- Biraz teknik konuları da konuşalım istiyorum. Hasar süreçlerinden, proseslerinizle ilgili teknik detaylardan bahseder misiniz?
Rakamlarla konuşacak olursak; 2.9 milyon müşteri, toplam 3.7 milyon poliçeden 900 bin adet kasko poliçesine ulaşabilmemizin en önemli sebebi sigortalılarımızın bize hasar anında iyi hizmet alabileceklerine dair olan inancıdır. Bu yüzden Sompo Sigorta olarak hasar süreçleri yıllardır bizim en önemli süreçlerimizden biri olmuştur. Türkiye’nin en kısa sürede hasarlarını ödeyen, sigortalıların kolay ulaşabildiği ve iyi hizmet alabildiği şirketlerin başında geliyoruz. Eğer zaten bunlar olmasaydı biz buralara ulaşamazdık. Biraz önce bahsettiğim gibi kişiselleştirilmiş hasar süreçleri ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Örneğin, Hasar Deneyim Uzmanı dediğimiz bir proje başlattık. Şu an için butik bir alan ancak bunu yaygınlaştıracağız. Sigortalımızın bir hasarı olduğunda hasar deneyim uzmanımız sigortalımıza doğrudan ulaşıyor. Sigortalılarımız bizlere call center ya da şikâyet merkezi telefonlarından ulaşmak yerine doğrudan hasar deneyim uzmanı ile görüşebiliyor. Bizim buradaki amacımız sigortalılarımızın olabildiğince pürüzsüz bir hizmet almasını sağlamak. Proaktif bir şekilde sigortalılarımıza ulaşarak hasar durumlarını daha kendilerinin farkında olmadan çözmeye çalışıyoruz. Bu projelerle birlikte hizmet kalitemizi artırmaya çalışıyoruz.

“Müşteri odaklı hizmet sağlamak kültürümüzün bir parçası”
- Bir kullanıcı olarak şunu söyleyebilirim; Sompo Sigorta’nın rakip şirketlere oranla fiyatlandırması daha yüksek olsa da müşterileriniz sizleri tercih etmeye devam ediyor. Müşterileriniz ile aranızda oluşan bu güven şirketin köklü yapısından ve Sompo markasının ülkemizde geldiği konumdan dolayı mı? Siz bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Aslında bunu tek bir şeye değil birçok şeyi doğru yapmaya bağlıyorum. Sermayedarlarımız 1887 yılında kurulmuş olup 137 yıllık dünyanın en köklü sigorta gruplarından bir tanesi. Biz 28 ülkede faaliyet gösteren, 36 milyar dolarlık bir sigorta grubuyuz. Bunu yanı sıra çalışma kültürümüzde de müşteri odaklılık bulunuyor. Müşteri odaklı hizmet sağlamak Japon kültürünün bir parçasıdır. Sadece Japon kültürü değil Sompo Sigorta olarak bizler de iyi hizmet vermek ve doğru sigortacılığı sağlamayı kendimize görev edindik. En baskın sebep ne derseniz; empati kültürümüz. Sigortacılığın sosyal yardım ve empati tarafını çok kullanıyoruz. Bu kültürümüz şirket içerisinde herkes tarafından da kabul edildiği için iyi hizmet veriyoruz. Sigortalılarımız tarafından da teveccüh ediliyor, umuyoruz ki böyle kalmaya da devam ederiz.
- Bazı markalarla gerçekleştirdiğiniz iş birlikleri var. Bu entegre çözümlerde sizi yeni ortaklıklara yönlendiren stratejik öncelikler nelerdir?
Türkiye’nin her alanında sigorta çözümü ya da iş birliği yapan şirket olmak istiyoruz. Sadece acente ve broker kanalında değil, bizimle sigorta alanında iş birliği yapmak isteyen firmalar ile de iş ortaklıklarımız bulunuyor. Geçtiğimiz yıl Marka Kasko Sigortası ürünümüz ile BYD, Hyundai ve Nissan’la anlaşmalar yaptık. Birkaç yıl önce yapılan anlaşmayla birlikte, Türk Hava Yolları’ndan uçak bileti alırken seyahat sağlık sigortalarını biz sağlamaktayız. Bu tarz iş birliklerimiz devam ediyor. Şirket olarak hızlı karar alabilen, teknolojik altyapısı çok güçlü bir şirketiz. Sigorta çözüm ortağı olabilme konusunda güçlü kaslarımız var. Bu kaslarımızı kullanmak hem bizim isteğimiz hem de birçok paydaşımızın da bizimle iş birliği yapmak istemelerinin sebebi olduğunu görüyoruz.
Gelecek, kişiselleştirilmiş ürünlerde ve hizmetlerde
- Sigortanın olmazsa olmazı teknoloji. Şimdi ise gündemimizde yapay zekâ var. Bu teknolojik dönüşümle ilgili süreci nasıl yönetiyorsunuz?
Üç yıl önce geleceğin teknolojiye kaydığını, önemli bir kaynak olduğunu tespit ettiğimizde şirketteki IT kaynağını artırmak istedik. Son 2-3 yıl içerisinde 100’e yakın IT personelini bünyemize kattık. Şu anda toplam 250’ye yakın IT personelimiz bulunuyor. Toplam personelimizin neredeyse %25’inden daha fazla hale gelmiş durumda. Bunun yanı sıra Sompo Teknoloji şirketini kurduk ve daha modern, daha gelişmiş IT çözümlerini Sompo Sigorta’nın dijital süreçlerine entegre etmek için çalışıyoruz. Gelecek, kişiselleştirilmiş ürünlerde ve hizmetlerde. Bunu yapabilmenin yolu da makine öğrenimiyle oluşturulan teknolojik süreçlerin entegre edilmesi. Tüm bu çalışmalarımız sonucunda 2.9 milyon olan müşterilerimizi birkaç yıl içerisinde 4-5 milyona ulaştırmayı planlıyoruz. Dijitalleşmeyle birlikte iyi hizmeti hızlı bir şekilde ve kolayca verebiliriz. Müşterinin ihtiyaçlarını anlayan, müşterinin riskine göre fiyatlandırma yapan ve bir hasar gerçekleştiğinde kişinin o şartlardaki ihtiyaçlarına hızlı cevap vermenin yolu makine öğrenmeleri diye düşünüyorum. Bu kapsamda ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bunların da çıktılarını yavaş yavaş alacağımıza inanıyorum.
- Şirket kültürünüzde uzun vadeli bakış açısı, acente iş birlikleri ve müşteri memnuniyeti ön planda. Bu kültürü çalışanlar nezdinde nasıl pekiştiriyorsunuz? İç iletişim, bağlılık projelerinizden örnekler verebilir misiniz?
Mezun olduktan sonra Hazine Müsteşarlığı Sigorta Denetleme Kurulu’na girerek iş hayatıma başlamıştım. Bir teftiş kuruluydu. Teftiş kuruluşlarında tarihsel olarak gelen usta-çıraklık ilişkisi vardır. Usta-çıraklık ilişkisine çok inanan birisiyim. Osmanlı’dan tarihsel olarak gelen bu durum ustanın çırağı sadece teknik olarak değil, her yönüyle geliştirilmesidir. Bizler de yöneticilerimizin usta olarak ekip arkadaşlarımızı sadece teknik anlamda değil diğer yönetimsel süreçlerde de geliştirilmesi konusunda destek olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebepten dolayı biz geleceğin liderlerini yetiştirerek onların iyi bir usta olmalarını sağlamaya çalışıyoruz.
İkinci olarak, bunların dışında düzenli olarak mentorluk programları ile birlikte çalışanlarımızı farklı alanlardaki yöneticilerimiz ile bir araya getirerek gelişim süreçlerine destek oluyoruz. Arkadaşlarımızın eğitim süreçlerini de yakından takip ederek onların eğitimlerine büyük destek veriyoruz. Şirket dışarısındaki çalışmalarımızdan da bahsedecek olursam; Samuray Genç Yetenekler Programları gibi programlarla düzenli olarak eğitim ve mentorluklar sağlayarak genç arkadaşlarımızın yetkinliklerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratmaya çalışıyoruz.
“Çevreye en az zararı verebilmek adına çalışmalarımız bulunuyor”
- Önemli bir konulardan biri de iklim riskleri ve sürdürülebilirlik. Bu konu sigorta dünyasında öncelikli gündem maddesi. Sompo Sigorta’nın bu alanda yürüttüğü, planladığı çalışmalar var mı?
Sompo Sigorta olarak özellikle iklim krizi olmak üzere sürdürülebilirlik konusunda üzerimize düşen görevleri yapmaya çalışıyoruz. Dünyada gerçekten iklim koşullarında önlemli değişiklikler yaşanıyor. Dünyanın kayıtlı en yüksek sıcaklığa sahip yılı 2024 yılıydı, ikinci yıl ise 2023’tü. 2023 yılında Antartika’da 1 milyon kilometrekarelik buzulların eridiğine şahit olduk. Bu alan Türkiye’nin yüzölçümünün 1.3 katı. Dünyanın iklim şartlarındaki değişikler sonucunda seller, felaketler ve kuraklıklar görüyoruz. Sompo Sigorta olarak biliyoruz ki; bunu bir ülkenin, şirketin ya da bireyin tek başına yapma şansı yok. Dünyadaki tüm bireylerin, ülkelerin ve şirketlerin kolektif olarak çalışması gerekiyor ve biz bu anlamda üzerimize düşen görevleri yapmak için hazırız.
Bir şirketin sürdürülebilirlik konusunda yapabileceği üç şey vardır. Birincisi paydaşlarını ve müşterilerini bilgilendirmek. Biz bu anlamda 2019 yılında “yeryüzüne saygı inisiyatifiyle” birlikte bütün paydaşlarımızı ve müşterimizi bilgilendirmek, farkındalığı artırabilmek için girişimlerde bulunmuştuk ve buna devam ediyoruz. İkinci olan bir şirketin yapabileceği ise kendi operasyonlarda emisyonlarını sıfırlayabilmek. Pandemi öncesi içerisinde bulunduğumuz genel müdürlüğümüzü almıştık ve Sompo Sigorta olarak bütün operasyonlarda emisyonları düşürebilmek ve çevreye en az zararı verebilmek adına çalışmalarımız bulunuyor.
Üçüncü olarak bir şirketin yapabileceği şey ise; bu konu kapsamında ürünleriyle birlikte teşvik sağlamak veya teşviği azaltmaktır. Sompo Sigorta olarak iklim riskleri ve sürdürülebilirlik kapsamında eylemlerimiz bulunuyor. Yenilenebilir enerji santrallerini veya hibrit ürünlerini, elektrikli otomobiller ve şarj istasyonlarının sigortalanması konusunda yeni ürünler çıkardık. Bu ürünleri teşvik olması açısından sigortalılarımıza ekonomik halde sunuyoruz. Nasıl finans sektöründe düşük komisyonlu yatırım imkanları sağlanıyorsa bizler de sigorta firması olarak bu alana yatırım yapanların ihtiyaçlarına yönelik kapsamlı poliçeleri göreceli olarak ekonomik şekilde sağlamaya teşvik ediyoruz.
“Sigortayı yaygınlaştırmalıyız”
- Geçtiğimiz günlerde gündeme gelen bir konu olarak ülkemizde motor kullanan sayısı çoğalsa da sigorta oranında bir artış yok. Motorların yüzde 80’i hala sigortasız. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz? Ayrıca Sompo Sigorta olarak 2026 hedeflerinizi de sizlerden dinlemek isteriz.
Türkiye’de zorunlu sigortanın penetrasyonunu çok konuşuyoruz. Başarı oranımızı belirlerken diğer ülkelerdeki zorunlu sigorta penetrasyonu ile Türkiye’yi karşılaştırmak gerekiyor. Bu durumda Türkiye’nin penetrasyonunun kötü olmadığını görüyoruz. Kötü bir durumda değiliz ancak bu bizi durdurmamalı. Sigortayı yaygınlaştırmalı ve insanların ihtiyaçlarına uygun teminatları her daim almalarını sağlamalıyız. Devletin zorunlu sigortalarda herhangi bir teması olduğunda bunları kontrol etmesi gerekir, bizler de sigorta şirketleri olarak daha ulaşılabilir teminatları sağlamalıyız. Ben sigorta sektörünün penetrasyonunu iyi görüyorum. Çalışmalı mıyız? Evet ama bunu hep beraber yapmalıyız. Tek bir kurumun, tek bir kişinin yapacağı bir çalışma değil. İyi işler yaptığımıza inanıyorum, sektör olarak gelişme alanımız mevcut.
Sompo Sigorta olarak 2026 hedeflerimize bakacak olursak; son 2-3 yıl içerisinde poliçe adetleri, müşteri adetleri ve ciro anlamında iyi bir momentum yakaladık. Müşteri ve çalışan bağlılığından şikâyet oranlarında azalmasına kadar her alanda pozitif bir gelişim gözlemliyoruz. Bütün amacımız bu momentumu devam ettirmek. Aslında 2026 yılı için tek bir stratejimiz bulunmuyor. Türkiye’de doğru sigortacılığı yaygınlaştırabilmek, bu hizmeti Türkiye’deki bütün sigortalılara sağlayabilmek temel amaçlarımızdan. Bununla birlikte şu anda 2.9 milyon olan sigorta adedimizi yükselttikçe doğal olarak sıralama da gelecek.
“Sahayı dinleyebilmek bizim kritik başarı anahtarlarından bir tanesi.”
- Sompo Kahve Sohbetleri serisini bitirmişsiniz. Buradaki geri dönüşler, sahadan gelen verilerle etkileşim nasıl?
Sompo Kahve Sohbetleri bizim sahaya inmemizin sebeplerinden biri. Sompo Sigorta olarak inandığımız şeylerden birisi hangi iş kolunda olursa olsun başarının yolu sahadan geçmektedir. Sahayla iletişim, sigortalıları anlayabilmek ve stratejiyi de buna göre kurgulayabilmek başarının temel anahtarlarından bir tanesidir. Bizler de bu sebeple bu yıl İzmir, Antalya, Ankara, Adana, Trabzon ve en son İstanbul’da 600’ü aşkın acentemizle toplantılar yaparak ve sahayı dinleyerek geri bildirimler aldık. Bu konu bizler için oldukça değerli. Geri bildirimlere göre de kendimizi sürekli revize ediyoruz.
- Bizi sigortacılık, bankacılık bölümlerinde okuyan üniversite öğrencileri de izliyor. Güzel bir kariyer yolculuğunuz var. Gençlere önerileriniz neler?
Çok çalışmak. Fark yaratan tek şey çalışmak. Bu yüzden gençlerimizin meraklı olmaları, okumaları, araştırmaları, öğrenmeleri ve öğrendiklerini uygulamaları gerekiyor. Başarısız oldukları durumlarda tekrardan ayağa kalkmaları ve devam etmeleri çok önemli. Durmamaları lazım.
- Okurlarımıza son bir mesajınız var mı?
Sigortasız bir gün bile geçirmeyin.
Sigorta Life İle Kısa Kısa
Hangi durumda Fahri Bey’in yanına yaklaşmamalıyız?
Aslında yaklaşılabilen bir insan olduğuma inanıyorum.
Size ilham veren bir kişi var mı?
Babam.
Sizi mutlu eden 3 şey?
Öğrenmek, başarılı olmak ve ailem.
Ömür boyu tek yemek hakkınız olsa hangi yemek olurdu?
Kara lahana çorbası.
Erken uyanmak mı, geç kalkmak mı?
Erken uyanmak.
Cumartesi mi, Pazar mı?
İkisi de.
Hırs mı, konfor mu?
Hırs.
Dijital mi, analog mu?
Analog.
Geleceğe mi ışınlanmak istersiniz, geçmişe mi?
Çok uzun bir geleceğe.




