1- Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği’nin kuruluş amacını ve bugüne kadarki gelişim sürecini paylaşır mısınız?
Derneğimiz Türkiye’deki brokerlik mesleğinin mesleki ve etik standartlarını yükseltmek, kamu ile brokerler arasındaki ilişkileri sağlamak ve sigorta-reasürans aracılarının ortak menfaatlerini temsil etmek amacıyla kurulmuştur. Derneğimiz, kuruluşundan bu yana hem sektörel gelişmeleri desteklemiş hem de kamu ve özel sektör arasında yapıcı bir köprü görevi üstlenmiştir. SBD, yalnızca üyelerinin sesi olmakla kalmayıp aynı zamanda sektörel politikaların oluşumunda aktif rol oynayan, mevzuat süreçlerine katkı sunan ve uluslararası standartlara uyumu önceleyen bir yapı haline gelmiştir.
2- Sizin başkanlığınızdaki dönemde SBD’nin faaliyetlerinde dönüm noktası diyebileceğiniz gelişmeler neler oldu?
Görevi devraldığımız günden bu yana önceliğim, SBD’yi yalnızca bir meslek örgütü değil, aynı zamanda sektörün ortak aklını temsil eden bir referans noktası haline getirmek oldu. Bu doğrultuda attığımız bazı adımlar hem dernek içi kurumsallaşmayı güçlendirdi hem de sektör nezdinde daha etkin ve görünür bir yapıya dönüşmemizi sağladı.
Kamu ile iletişimde etkinlik kazandık. SEDDK ve SAİK başta olmak üzere ilgili kamu otoriteleriyle daha düzenli ve yapıcı bir diyalog ortamı kurduk. Mevzuat değişiklikleri, uygulama sorunları ve brokerliğin stratejik önemi üzerine görüş bildiren, öneri geliştiren bir aktör olarak konumlandık. Kadın Brokerler Komitesi’ni kurarak sektörde önemli bir boşluğu doldurduğumuza inanıyoruz. Türk brokerliğinin küresel sigorta piyasasındaki temsiliyetini artırma yönünde adımlar attık, ülkemizi 2 yıl üst üste Dubai‘de yapılan dünya sigorta kongresinde temsil ettik. Kurumsallaşma ve iletişim dilimizi yeniden yapılandırdık. Hem iç paydaşlara hem kamuoyuna yönelik daha güncel, şeffaf ve proaktif bir iletişim yaklaşımı benimsedik.
Başkanlık dönemimde şekillenen kurumsal vizyonumuz; şeffaf, katılımcı, çözüm odaklı ve uluslararası ölçekte düşünen bir SBD yaratmaktır.
3- Sigorta ve reasürans brokerlerinin sektördeki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sigorta ve reasürans brokerleri, bugün yalnızca poliçe temin eden aracılar değil; risk yönetimi danışmanlığı, piyasa istihbaratı, uluslararası kapasite erişimi ve katma değerli sigorta çözümleri sağlayan stratejik iş ortaklarıdır. Brokerlik mesleği, hem teknolojik gelişmelerin hem de müşteri beklentilerindeki değişimin etkisiyle yeniden şekilleniyor. Brokerlık mesleği değişmekte ama özünü koruyarak değerini artırmaktadır.
4- 2024 yılı, gerek ekonomik dalgalanmalar gerekse regülasyonlardaki değişikliklerle dikkat çekti. Bu ortamda brokerların karşılaştığı temel zorluklar nelerdi, siz dernek olarak nasıl bir yol haritası izlediniz?
2024 yılı, hem küresel hem de yerel düzeyde ekonomik belirsizliklerin ve regülasyonel revizyonların yoğun yaşandığı bir dönem oldu. Sigorta ve reasürans brokerleri açısından bu tablo hem teknik hem de operasyonel anlamda ciddi sınamalar doğurdu. Yüksek enflasyon ve kur oynaklığı, reasürans piyasasındaki daralma ve istihdamda yaşanan sıkıntılar ile nitelikli personel yetiştirme zorlukları yaşandı. Bu zorluklar karşısında, Dernek olarak proaktif ve yapıcı bir yaklaşım benimsedik.
