KASİDER ve BİMTES’den Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Programı KASİDER ve BİMTES’den Yangın Sigortalarında Etkin Hasar Yönetimi Eğitim Programı
Sigorta sektöründeki yeni düzenlemeler çerçevesinde değerlendirmelerde bulunan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, sektörün taşıdığı büyüme potansiyelini ve ülke ekonomisine katkısını vurguladı. Pandemi döneminde sektörün önemli bir sınav verdiğini ve ‘başarı hikâyesi’ yazdığını belirten Benli: “Son 3-4 yılda devletimizin teşvik ve düzenlemeleriyle büyük ivme yakalayan sektörümüzde gidecek çok yolumuz var.”   Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, sektörün çatı kurumu olarak Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak, sigorta sektörünü büyütmek, ürün kullanımını yaygınlaştırmak, ürünleri sigortalılar lehine geliştirmek ve sektöre bu alanlarda rehberlik etmek amacını taşıdıklarının altını çizdi.  Tüm dünyayı etkisi altına alan ve sigorta sektörünü direkt etkileyen pandemi döneminde tüm sektörün hizmetlerini sürdürme konusunda çok başarılı bir sınav verdiğine dikkat çeken Benli, “Hem pandemi hem de iki büyük deprem felaketinin yaşandığı 2020 yılında halkımıza yaklaşık 2,2 milyar TL gibi destek ve tazminat ödemesi yaptık. Böylece hem sektörümüzün gelişimine hem de sigortalılarımıza önemli ölçekte fayda sağladık. Tüm yaşananlar bize şunu çok net gösteriyor ki, sigorta yarınlara güvenle ulaşmamızın en önemli yapı taşlarından biri konumunda. ”şeklinde konuştu. “Ülkemizin uzun vadeli finansman ihtiyacına katma değer sağlıyoruz” Türkiye’nin son 3-4 yılda sigorta açığını en yüksek oranda kapatan ilk 10 ülke arasında olduğunu, 2020’de sektörün 261,5 milyar TL fon yaratabilme kapasitesine sahip olduğunu belirten Benli, “Sektörümüz; konsolidasyon, büyüme, yerli ve yabancı yeni oyuncuların pazara girmesi anlamında cazip bir sektör olarak karşımıza çıkıyor. Oluşturduğumuz potansiyel ile ülkemizin uzun vadeli finansman ihtiyacına katma değer sağlıyoruz. Sağlamaya da devam edeceğiz” dedi. TSB Başkanı Benli, sektörün üretim rakamlarıyla ilgili ise şu bilgileri paylaştı: “Sektörümüz son yıllardaki istikrarlı büyümesini bu yılda sürdürüyor. Sektörümüzün prim üretimi 2021 yılı Ocak-Mayıs döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre %16,2 artışla 38,5 milyar liraya ulaştı. Hayat dışı prim üretimi %18,1 artışla 32,4 milyar liraya çıkarken, hayat prim üretimi %7 artışla 6,1 milyar lira oldu. 2020 yılındaki çift haneli büyümemizin bu yıl da süreceğini öngörüyoruz. Öte yandan, dünyada %7,2 seviyesinde olan sigorta penetrasyonu, ülkemizde dünya ortalamasının oldukça altında seyrederek %2,2 seviyelerinde gerçekleşti. Sektör aktif büyüklüğünün GSYH’ye oranı Avrupa Birliği’nde %75,7 iken Türkiye’de bu oran %5,5. Bizim 39. sırada değil, kısa vadede ilk 20’de olmamız gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla özellikle son 3-4 yılda devletimizin teşvik ve düzenlemeleriyle de büyük ivme yakalayan sektörümüzde gidecek çok yolumuz var.” İlk çeyrekte sektörün teknik sonuçları hakkında da bilgi veren Benli şöyle konuştu: “Sigorta sektörü net teknik kârı, 2021 yılı ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre 91 milyon TL artış ile 2,909 milyar TL oldu. Hayat dışı branşlar net teknik karı, geçen yılın aynı dönemine göre trafik branşında yaşanan teknik zarar sebebiyle sadece 61 milyon TL artarak 2 milyar TL seviyesinde sabit kaldı. Hayat branşı net teknik kârı ise prim üretiminde kredili ürünlere bağlı yaşanan daralma nedeniyle geçen yıla göre 69 milyon TL azalarak 646 milyon TL’ye geriledi. Emeklilik branşında da aynı dönemde 99 milyon TL artışla 254 milyon TL teknik kâr elde edildi.”   “BES’te orta vadede 3 milyon çocuğumuzun sisteme katılmasını öngörüyoruz” Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki(BES) son gelişmelere de değinen Benli, özellikle BES’te 18 yaş sınırının kaldırılması kararını, küçük yaşlarda tasarruf alışkanlığının kazandırılarak emeklilikte refah kaybının önlenebilmesi, ulusal tasarrufların artması ve beraberinde sektörün de büyümesi anlamında son derece kıymetli bir karar olarak karşıladıklarını ifade etti. TSB Başkanı, BES’ten beklentileri için şu açıklamalarda bulundu: “Orta vadede 18 yaş ve altı 3 milyon çocuğumuzun sisteme katılması ile 30 milyar TL civarında sisteme bir katkı ve tasarruf öngörüyoruz. Bu noktada vatandaşlarımızın aklında bir dizi soru olduğuna şahit olduk ve hızla harekete geçtik. Çocukların Bireysel Emeklilik Sistemine Dâhil Edilmesine İlişkin Rehber’imizi web sitemizde vatandaşlarımızın ve tüm paydaşlarımızın kullanımına sunduk. Öte yandan vakıf ve dernek gibi kuruluşlardan BES’e aktarılacak üye birikimleri ise kurumsallık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleri çerçevesinde yönetilerek yine ülkemizin tasarruf oranlarının artmasına olumlu yönde katkı sağlayacak. 50’nin üzerinde vakıf, 40 milyar TL civarında bir fon var. Dolayısıyla sayısı 3 milyonu bulan 18 yaş altı çocuğumuzun sisteme girmesi ile de orta vadede ciddi bir fon büyüklüğü elde edebileceğiz.”   “Trafik sigortasında poliçe fiyatları düşmeye başladı”  Atilla Benli, zorunlu trafik sigortası kapsamında ‘değer kaybı’, ‘sürekli sakatlık’ ve ‘destekten yoksun kalma’ tazminatlarına ve bu sigortanın teminat kapsamı dışında kalan hâllerine ilişkin kanuni çerçeve çizilerek, trafik kazaları sonucunda zarar gören hak sahiplerine tazminatların daha adil ve hızlı bir şekilde ödenebilmesinin yolunun açıldığını söyledi. Düzenleme ile tazminatların bilimsel yöntemlere göre hesaplanması sağlanacağını ifade eden Benli, böylece trafik sigortasında herhangi bir hak kaybı yaşanmaksızın, hak sahiplerinin gerçek zararının en kısa sürede karşılanabileceğini kaydetti. Son dönemde artan ‘hasar aracıları’na da gerek kalmayacağını ve mahkemelerimizde biriken davalar azalacağını kaydeden Benli, şöyle devam etti: “Dava maliyetlerinin yanı sıra yıllarca devam eden davalar nedeniyle oluşacak ekonomik kayıpların da önüne geçilecek. Değer kaybı tazminatında aracın piyasa değeri, kullanılmışlık düzeyi, hasara uğrayan parçaları ile hasar tutarı dikkate alınacak. Trafikten çekilecek ve hurdaya çıkmış araçlar da sigortadan değer kaybı tazminatı alamayacaklar. Ayrıca sigorta şirketlerimizin maliyetlerinin azalması ile poliçe fiyatlarında aşağı yönlü hareketler gözlenmeye başladığını da belirtmek isterim.” “Finansal sigortalar önemli bir gelişim alanı” TSB Başkanı Atilla Benli, sigorta sektörü açısından finansal sigortaların önemli bir gelişim alanı olduğunun altını çizerek bu alanda alacak sigortası ve kefalet sigortası gibi ürünlerin öne çıktığını söyledi.  Benli, şirketlerin bilançolarının yaklaşık yüzde 40’ının alacaklarında oluştuğu gerçeğinden hareketle Alacak Sigortası’nın öneminin pandemi döneminde daha da arttığını vurguladı. Benli, Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Tarife ve Talimat Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile mevcutta yıllık net satış hasılatı 25 milyon TL’nin altında olan mikro ve küçük işletmeleri kapsayan sistemin, yıllık net satış hasılatının 125 milyon TL’ye çıkarılması ile orta büyüklükteki işletmeleri de kapsayacak şekilde genişletildiğini söyledi. Benli, Kefalet Sigortası’nın da bilinirliği arttıkça ürüne olan talebin artış gösterdiğini, bu branşın da ekonomiye önemli boyutta destek sağladığını ifade etti. Benli, “Kefalet Sigortası, teminat mektubu işlevine sahip bir sigorta ürünü, sigorta şirketinin sigortalı lehine üçüncü kişi lehtara sağladığı bir teminat. Bu güvence reel sektörün bankalardaki kredi limitlerinin tamamının nakit kredi olarak kullanılmasını sağlayarak, bankaların kredi hacmini artırıyor, ilave kredi kapasitesi oluşturulmasına imkân veriyor.” diye konuştu. “Katılım Sigortacılığı, sektörümüzün finansal derinliğine pozitif katkıda bulunuyor” Son yıllarda ülkemiz sigortacılığında dikkat çeken bir başka alanın da faize duyarlı vatandaşlarımızı sigorta güvencesi ile tanıştırmak için önemli düzenlemelerle hayatımıza giren Katılım Sigortacılığı olduğuna dikkat çeken Atilla Benli, bu alanın da ülkemizde hızla geliştiğini ifade etti. Benli, şöyle konuştu: “Bu sigortaların hassasiyetleri nedeniyle henüz sigortayla tanışmamış ya da uzak kalmış kişileri sigortayla tanıştıracağını ve ülkemizdeki sigortalı sayısının artışına önemli katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Katılım Sigortacılığı, sektörümüzün finansal derinliğine pozitif katkıda bulunacak ve sektörümüzü daha da güçlendirecek. Mevzuat gücü ile yasal zemine kavuşmuş faizsiz sigortacılık prensiplerine dayanan Katılım Sigortacılığı ürünlerinin sektörde aldığı yüzde 6’lık payın, önümüzdeki dönemde çok daha hızla yukarılara çıkacağını düşünüyoruz.”   “Siber sigorta çözümlerine ilgi artıyor” Pandemi ile birlikte uzaktan çalışmayla birlikte hayatın hızla dijitalleştiğine vurgu yapan Benli, "Satın alma yolculuklarının çoğu artık dijitalde başlamaya başladı ve bunun devam etmesini bekliyoruz." diye konuştu.  Özellikle son yıllarda dijitalleşmenin getirdiği risklerin artığını belirten Benli, bu yönde sektörün dünya sigortacılığında gelişmiş ülkelerdeki örnekleri yakından takip ederek ülkemiz sigortacılığını bu yönde çözümler sunmaya başlayan sigorta şirketlerinin olduğunu ve bu yönde sigorta talebinin her geçen gün artmaya başladığını ifade etti. Öte yandan BES’te son yapılan yönetmelik değişikliği ile dijitalleşmenin hız kazandığına da değinen Atilla Benli, “BES’te işlemlerin daha hızlı yapılabilmesi için matbu gönderime alternatif olarak elektronik iletişim araçları, imzaya alternatif olarak da dijital onayın kullanılabileceği alanlar genişletilmiş oldu. Yönetmelikteki bir diğer değişiklik de EGM tarafından e-devlet üzerinden bazı operasyonların merkezileşmesi yönünde. Bu sayede BES işlem maliyetlerinin azalması bekleniyor. Buna göre, katılımcıların cayma-aktarım-ayrılma ve emeklilik talepleri ile hak sahiplerince aranmayan paralara ilişkin bilgilendirmenin şirketler adına ilgililere iletilmesine aracılık edilebilecek. Diğer yandan kısa süre önce faaliyete geçen Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu (BEFAS) sayesinde ise sadece BES sözleşmelerinin bulunduğu şirketin değil, diğer tüm emeklilik şirketlerinin sunduğu fon seçeneklerinden de yararlanılabilmeye başladı. Böylelikle katılımcıların, tüm şirketlerin diledikleri fonları üzerinden işlem yapma imkânları doğdu” diye konuştu.
Editör: TE Bilisim