Cambridge Üniversitesi'nden araştırmacılar, yaşları 0 ile 90 arasında değişen 3.802 kişinin beyin taramalarını karşılaştırdı. Yapılan analizler, ortalama insan ömrünün beş temel aşama olan çocukluk, ergenlik, yetişkinlik, erken yaşlanma ve geç yaşlanma arasında dört önemli dönüm noktasına bölündüğünü ortaya koydu.
Araştırmacılar, otuzlu yaşlarınızın başındaysanız ve hala tam bir yetişkin gibi hissetmiyorsanız, haksız sayılmadığınızı, çünkü ergenlik döneminin 32 yaşına kadar sürdüğünü belirti.
Baş araştırmacı Dr. Alexa Mousley, Daily Mail'e yaptığı açıklamada, "Beyin, ergenliğin başladığı zamanlarda başlayan ve 30'lu yaşların başına kadar uzayan doğal bir geçiş sürecinden geçiyor. Bu yaş aralığı, birçok kişinin 'ergenlik' olarak kabul ettiğinden daha uzundur” dedi.
Araştırmacılara göre, beynimizin yetişkin formuna ulaşması neredeyse üç on yıl süren yeniden yapılanma gerektiriyor. Otuzlu yaşların ortasına ulaştığımızda ise zekâmız ve kişiliğimiz istikrarlı bir 'platoya' ulaşıyor.
BEYNİN BEŞ ANA DÖNEMİ
Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmalarında araştırmacılar, MRI difüzyon taraması adı verilen bir beyin taraması türü kullandı.
Bu taramalar, beynimizdeki sinirsel bağlantıları haritalamak için su moleküllerinin beyin dokusu boyunca nasıl hareket ettiğini inceliyor. Binlerce taramayı derleyerek, beyin bağlantılarımızın beş ana aşamadan geçtiğini buldular:
1- Çocukluk Dönemi (0-9 Yaş)
Bu dönemde beynimiz büyük bir yeniden yapılandırma ve gelişimden geçiyor. En önemlisi, beyin, nöronlar arasındaki fazla sinapsların (bağlantıların) ayıklandığı ve yalnızca en aktif olanların hayatta kaldığı 'ağ konsolidasyonu' adı verilen hızlı bir süreçten geçiyor.
Bu arada, dıştaki gri madde ve içteki beyaz madde hacim olarak genişlerken, beynin dışındaki karakteristik kıvrımlar stabilize oluyor.
Beyaz madde, beyin içindeki iletişim için önemlidir ve duyulardan gelen bilgiyi işlemeye yardımcı oluyor. Gri madde ise korteks adı verilen en dış tabakayı oluşturuyor. Hafıza, duygular ve karar verme gibi daha üst düzey süreçlerden sorumludur.
Yaklaşık dokuz yaşına geldiğimizde, beyin bilişsel yetenekte bir 'adım değişimi' ile karakterize edilen ilk büyük dönüm noktasına girmeye başlıyor.
2- Ergenlik Dönemi (9-32 Yaş)
9 ile 32 yaşları arasında beyin 'ergenlik' olarak bilinen bir döneme giriyor. Beynin beyaz maddesi büyümeye devam ederken, en büyük değişiklikler nöronlar arasındaki bağlantı düzeyinde meydana geliyor. Ergenlik döneminde, beynin mimarisi giderek daha rafine ve verimli hale geliyor.
Dr. Mousley bu durumu, "Beyindeki verimlilik, iki yer arasındaki verimli bir yol gibi düşünülebilir; kısa ve doğrudan bir güzergâh. Beyin bölgeleri arasındaki iletişime izin veren kısa yollar oluştuğunda veya güçlendiğinde, beyin daha verimli hale gelir” diye açıkladı.
Bu dönem hem belirli bölgeler içinde hem de bir bütün olarak beyin genelinde verimli bağlantılarla tanımlanıyor ve bu durum gelişmiş bilişsel performans ile ilişkilidir. Değişiklikler, araştırmacıların tüm hayatımızın 'en güçlü topolojik dönüm noktası' olduğunu söylediği 30'lu yaşların başında zirveye ulaşıyor.
Ancak ergenlik dönemi, akıl sağlığı bozukluklarının yaygınlığında belirgin bir artışla da ilişkili.
Profesör Duncan Astle şunları söyledi: "Birçok nörogelişimsel, zihinsel sağlık ve nörolojik durum, beynin bağlantı şekliyle alakalıdır. Gerçekten de beyin bağlantılarındaki farklılıklar dikkat, dil, hafıza ve çok çeşitli farklı davranışlardaki zorlukları öngörür."
Bununla birlikte, araştırmacılar bu bağlantının arkasındaki kesin mekanizmaların daha fazla araştırma gerektirdiğini belirtiyor.
3- Yetişkinlik Dönemi (32-66 Yaş)
32-66 yaşları arasında ise beynin en uzun dönemi olan 'yetişkinliğe' giriyoruz. Bu süre zarfında, beynimiz daha verimli hale gelmeyi bırakıyor ve bölgeler daha fazla bölümlere ayrılmaya başladıkça yapısı daha fazla 'ayrışma' ile istikrara kavuşuyor.
Araştırmacılar, daha önceki çalışmalara dayanarak bunun 'zeka ve kişilikte bir plato'ya denk geldiğini söylüyorlar.
4- Erken Yaşlanma Dönemi (66 Yaşından İtibaren)
66 yaşından itibaren insan beyni, en hafif geçiş dönemi olan 'erken yaşlanma' aşamasına giriyor. Bu dönem, bağlantıların azalması ve beynin beyaz maddesinin bozulmasıyla belirginleşiyor.
Dr. Mousley, "Bu, insanların hipertansiyon gibi beyni etkileyebilecek çeşitli sağlık koşulları için artan riskle karşı karşıya kaldığı bir yaştır" dedi..
5- Geç Yaşlanma Dönemi (83 Yaşından İtibaren)
Beynimiz için son dönem, 83 yaşına geldiğimizde başlıyor ve 'geç yaşlanma' olarak bilinen döneme giriyoruz.
Bu dönemde beyindeki bağlantılarda dramatik bir düşüş yaşanıyor, tüm beyindeki bağlantı azalıyor ve belirli bölgelere daha bağımlı hale geliyoruz. Araştırmacılara göre, bu artan bağımlılık, beynimizin ergenlik döneminde geliştirdiğimiz bağlantıları kaybetmesinin doğrudan bir sonucu.
Dr. Mousley bu durumu şu sözlerle açıkladı: "Normalde işe gitmek için tek otobüse bindiğinizi düşünün. Eğer bu otobüs hattı kapanırsa, iki otobüse binmeniz gerekebilir. Birdenbire, otobüsler arasında aktarma yaptığınız durak, direkt bir güzergah olduğu zamankinden çok daha önemli hale gelir. Yaşlanan beyinde de benzer bir şeyin yaşandığını düşünüyoruz. Bazı bağlantılar zayıfladıkça, beyindeki iletişim için diğer bölgeler daha önemli hale gelebilir.”





