SEKTÖR

“Artan maliyetlerin etkisi hasarlara yansıyor”

Sigortanın öneminin zorlayıcı dönemlerde belirgin bir etki ile ortaya çıktığına değinen Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, dünyada ve ülkemizde yaşanan felaketler ve pandemi süreci sebebiyle ortaya çıkan olumsuz ekonomik etkiler karşısında sigortacılığın ülke ekonomisine ciddi anlamda destek sağladığını belirtti.

Günümüz iş yaşamı, dünyanın her yerinde, her gün yeni riskler ile karşılaşmakta. Son yıllarda iklim değişimine bağlı felaketlerin yarattığı sarsıntıların ardından, dünya ekonomisi pandeminin derin ve olumsuz etkisi ile karşı karşıya kaldı. Sigortanın öneminin bu dönemlerde belirgin bir etki ile ortaya çıktığına değinen Doğa Sigorta CEO’su Nihat Kırmızı, dünyada ve ülkemizde yaşanan felaketler ve pandemi süreci sebebiyle ortaya çıkan olumsuz ekonomik etkiler karşısında sigortacılığın ülke ekonomisine ciddi anlamda destek sağladığını belirtti. Kırmızı, “Sigorta şirketleri yapı gereği faaliyet alanları içine giren riskleri yüklenen kuruluşlardır” hatırlatması yaparak hasar maliyetleri, tazminat ödemeleri gibi son dönemin gündem maddeleri hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

‘OTO HASARLARINDA ZORLU BİR SENE’

Maliyet anlamında özellikle oto hasarlarında zorlu bir sene yaşandığına dikkat çeken Kırmızı, yıl içerisindeki diğer zorlayıcı unsurlar hakkında şunları söyledi: “Otomotivdeki küresel tedarik zincirinde çip ve hammadde fiyat artışları ile yaşanan krize, konteyner krizi de eklenerek durumu içinden çıkılmaz bir hale getirdi. Son olarak da magnezyum tedariki sorunu ise üretimi daha da yavaşlattı. Çip krizi derinleştiği için dünya çapında birçok fabrika da üretimine uzun süreli aralar vermek zorunda kaldı. Üretimdeki bu durum yeni araç arzını azaltırken talebin artması fiyatları yükseltti. Bu durum da ikame araç imkânının azalmasına sebep olarak asistans maliyetlerinin artmasına sebep oldu. Ayrıca araç üretiminin durmasının en büyük olumsuz etkisini parça tedarikçileri tarafında gördük. Yaşanan gelişmeler ani sipariş iptallerine sebebiyet verdi. Firmalar ana sanayiye parça üretemeyince sektörde parça fiyatları ani ve beklenmedik şekilde yükseldi. Tedariğin büyük bir bölümü ithal olduğu için, kurun yükselmesi ve bahsettiğim diğer sebepler yüzünden parça fiyatlarında ciddi artışlar yaşandı. Hatta 2021’in son aylarında bu yükseliş %50’leri buldu. Özellikle küçük tedarikçiler ayakta kalma mücadelesi verirken Avrupa ülkelerinde iflas eden tedarikçiler bile oldu.”

'SİGORTA ŞİRKETLERİ MUTLAK TELAFİ OLANAĞI SUNUYOR'

Sigorta şirketlerinin, riskler gerçekleştiğinde hasarları tazmin ederek telafi yoluna gittiğinden mutlak telafi olanağı sunduklarını belirten Kırmızı, “Tazminat ödemeleri sigorta şirketleri için en büyük maliyet kalemini oluştururken, bu ödemeler aynı zamanda şirketlerin finansman yapılarını da etkiler. Hasar ödemelerindeki artış, sigorta poliçelerinin fiyatlarını etkileyeceği gibi, sigorta şirketinin reasürans anlaşmalarını daha yüksek bedellerle yapmasına neden olabilir. Bu nedenledir ki sigorta şirketleri hasar maliyetlerini kontrol altında tutarak hasar/prim oranlarının düşük olmasına dikkat etmektedirler” dedi.

‘TEDARİKTE ZORLAYICI ZAMANLAR’

Pandeminin zorlayıcı şartları ile tedarikçilerin daha karmaşık ve sıkıntılı sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Kırmızı, hammadde maliyetlerinin artışı ve tedarik sürecinde yaşanan sorunları şöyle anlattı: “Hammadde bu noktada en büyük sorun. Bazı hammadde fiyatları geçen yıla göre iki katına çıktı. Enerji maliyetleri ciddi boyutta arttı ve önümüzdeki dönemde daha da artması beklenmekte. Talebin kırılgan olması sebebiyle tedarikçiler bu maliyet artışlarını ürünlerin fiyatlarına yansıtmakta zorlanıyorlar. Bu da ciddi bir kâr kaybı yaratıyor. Kurdaki ani yükselme neticesinde pahalı hale gelen hammadde, tedarikçilerin stoğunda kaldı. Nihayetinde yaşanan hasarların maliyeti de arttı.”

Hasar ödemelerinin döviz cinsinden maliyetlenirken, poliçe primlerinin düşük kaldığına dikkat çeken Kırmızı, bunun iktisadi anlamda irrasyonellik yarattığını belirterek, “Bu süreç şirketlerde mali tabloları zorlayabilir. Kurların istikrara kavuşmasının, poliçe primi ile gerçek hayat arası rasyonellik sağlamasına yardımcı olacağı aşikâr. Elbette olumsuzluklar her zaman yeni koşullara da kapı açar, fakat olumsuzluk devamlılık içinde olduğu zaman yeni ürünler ortaya koymak yerine, hayatta kalma refleksi çalışıyor” dedi.

Kırmızı, “Kurun dengede olması ve ülkemizin sermaye yapısının bozulmaması için hem firma hem de sektör olarak üzerimize düşeni gerçekleştirmeye hazırız. Sigorta sektörünün amacı olan ekonomik kayıpları önlemek motivasyonumuzla ümidimiz devletimizin kurun dengesini en kısa zamanda sağlayacak koşulları hazırlayacağı ve uygulayacağı yönündedir” şeklinde konuşarak sözlerini tamamladı.