Binlerce yıllık insanlık tarihinde ilk kez, bolluktan hayatını kaybeden insan sayısı kıtlıktan hayatını kaybedenleri geçti. Bugün dünya genelinde yaklaşık 1 milyar kişi obeziteyle yaşıyor. Türkiye’de ise her üç yetişkinden biri obez, üç kişiden ikisi fazla kilolu. Bu tablo yalnızca bireyleri değil; toplum sağlığını, sağlık sistemlerini ve ekonomiyi de derinden etkiliyor. QNB Sigorta, bu sessiz salgına karşı “iyi gün dostu” sigortacılık anlayışıyla, bireylerin sağlıklı yaşam alışkanlıklarını destekleyen koruyucu yaklaşımlar geliştiriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde yetişkin nüfusun %16’sı obez, %43’ü fazla kilolu. Türkiye’de ise oran çok daha yüksek: yetişkinlerin %67’si fazla kilolu ya da obez durumda. Sağlık Bakanlığı verileri de bu tabloyu destekliyor: 15 yaş üstü bireylerde obezite oranı %20,2, fazla kilolu oranı ise %35,6. Bu oran, sadece 6 yıl içinde 1,5 milyon kişinin daha sağlıklı kilo sınırını aştığını gösteriyor.
Obezite, yalnızca estetik bir konu değil; diyabetten kalp hastalıklarına kadar birçok kronik rahatsızlığın da en büyük tetikleyicisi. Araştırmalara göre vücut kitle indeksinde her 1 birimlik artış, Tip 2 Diyabet riskini yaklaşık %67 oranında artırıyor.
QNB Sigorta Genel Müdürü Pınar Kuriş, obezitenin yalnızca bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir davranış biçimi olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Bugün obezite, dünyanın en hızlı büyüyen sağlık krizlerinden biri. Ancak bu tabloyu değiştirmek mümkün. Sigorta sektörünün rolü artık hastalık sonrasında devreye girmek değil; hastalığa yakalanmadan önce farkındalık yaratmak ve bireyi desteklemek. QNB Sigorta olarak, iyi gün dostu sigortacılık anlayışımızla sağlıklı yaşam kültürünü teşvik eden çözümler geliştiriyoruz.” Kuriş’e göre bu yaklaşım hem birey hem de sistem için sürdürülebilir bir gelecek anlamına geliyor.
Sağlıklı Yaşam Kültürünü Teşvik Eden Sigorta Dönemi
QNB Sigorta, önümüzdeki dönemde sağlık sigortası ürünlerini daha kişiselleştirilmiş, önleyici ve davranış temelli bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyor. Bu yaklaşım, yalnızca finansal güvence değil, sağlıklı yaşam bilincini destekleyen bir kültür oluşturmayı amaçlıyor.
Bu noktada Kuriş şunları söylüyor: “Biz, müşterilerimizin yalnızca hastalandığında yanında olmayı değil; sağlıklı kalmaları için onları teşvik etmeyi önemsiyoruz. Erken önlem, sigortacılığın yeni dönemi. Müşterilerimizi yalnızca risk yönetimi kapsamında değil, yaşam yolculuklarının bir parçası olarak görüyoruz. Dijital sağlık koçluğu, beslenme rehberliği, hareket programları gibi araçlarla sağlıklı alışkanlıkların kalıcı hale gelmesini hedefliyoruz. Çünkü sigortacılığın geleceği, rakamlardan çok insanların yaşam alışkanlıklarını değiştirme gücümüzde gizli. Biz bu gücü, bireylerin yaşam kalitesini artıran sürdürülebilir bir dönüşümün itici gücü olarak görüyoruz.”