130 yılı aşkın süredir sigorta sektörüne yön veren AXA Türkiye, İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde acenteleriyle bir araya geldi. Toplantıda sunum yapan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2025 yılı üçüncü çeyrek finansal sonuçlarını paylaşarak şirketin neredeyse tüm branşlarda pazar payını artırdığını ve sektör ortalamasının 10 puan üzerinde büyüme kaydettiğini açıkladı. Ölken, bu güçlü performansın AXA Grubu’nun global sonuçlarıyla paralel ilerlediğini, dayanıklılık ve müşteri odaklı ürün geliştirmenin finansal başarıda belirleyici rol oynadığını vurguladı.
Yıllardır sürdürebilirliğe yatırım yapan, dayanıklılık odağında ilerleyen, acenteleri ve müşterileriyle kurduğu güven ilişkisini uzun zamandır koruyan AXA Türkiye, empati güvencesi tanımıyla sigortacılığı yalnızca risk yönetimi değil, insanı merkeze alan güçlü bir bağa dönüştürmeyi hedefliyor.
Empati Güvencesi: Güvene Odaklanan Yepyeni Bir Yaklaşım
AXA Türkiye’nin empati güvencesi yaklaşımı, sigortayı hasar anında devreye giren bir poliçe olmanın ötesine taşıyarak müşterinin işine, sağlığına ve günlük yaşamına temas eden bütünsel bir güvence modeline dönüştürüyor. AXA Türkiye’de bu yaklaşım, şirketin sigortacılığı insan ve güven odaklı bir deneyime dönüştürme vizyonunun en somut örneklerinden biri olarak öne çıktı.
Toplantıda konuşan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, empati güvencesi stratejisinin yalnızca finansal sonuçlarda değil, müşteri deneyimi ve memnuniyetinde de gözle görülür olumlu sonuçlar yarattığını vurgulayarak şu mesajı verdi: “2026 yılında büyüme kararlılığımız hız kesmeden sürecek. Teknolojiyi, inovasyonu ve büyük veriyi bugüne kadar yalnızca süreçleri iyileştirmek için değil; acentelerimizin ve müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak için kullandık. Şimdi bu yaklaşımı bir adım ileri taşıyor, tüm operasyonlarımızın merkezine empati güvencesini yerleştiriyoruz. Empati güvencesi; AXA Türkiye’yi bir sigorta şirketi olmanın ötesine taşıyan, sigortacılık sistemine değil insani güvenceye odaklanan yepyeni bir iş modeli anlayışını ifade ediyor. Müşteri davranışlarını daha iyi anlayacağımız, sadakati ve yenilemeyi yeniden tanımlayacağımız bir döneme giriyoruz. Çünkü bizim işimizin merkezinde riskler değil, insanlar ve onların kendilerini güvende hissetmesi var. 2030 tutkumuz doğrultusunda ilerliyoruz: Gücümüzü empatiyle birleştiriyor ve empati güvencesi olma konusundaki kararlılığımız ile sigortacılığın geleceğini şekillendiriyoruz.”
AXA Türkiye’den Bugünün ve Geleceğin Dikkat Çeken Gelişmeleri
Müşteri beklentilerini ve değişen yaşam koşullarını yakından takip eden Şirket, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle sigorta sektöründe öncü rolünü pekiştiriyor. Değişen ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilen çözümler, bireylerden KOBİ’lere, esnaftan çiftçilere kadar geniş bir kesimin güvence ihtiyacına yanıt veriyor. Bu kapsamda; esnaf ve mikro işletmelere yönelik geliştirilen Esnaf Sağlığım Tamam, tarım gelirini iklim risklerine karşı koruyan Çiftçi Koruma Paketi, modüler teminat yapısıyla KOBİ’lere özel tasarlanan Siber Riskler Sigortası ve çok yakında bireylerin dijital varlıklarını güvence altına alacak Bireysel Siber Riskler Sigortası ürünü gibi yenilikçi ürünler acentelerle paylaşıldı.
Teknoloji Yatırımları, İnovasyon ve Yeni Fikirlerin AXA Türkiye’deki Dönüşüme Etkileri
Toplantıda AXA Türkiye’nin teknoloji yatırımları da öne çıkan başlıklar arasındaydı. Sigortacılık iş, süreç ve deneyimini sürekli öğrenen, kurum içinde “YAVER” ekosistemi olarak adlandırılan AXAGPT’nin, iş süreçlerine entegre edilmesiyle birlikte veriye dayalı bilgilere daha hızlı ve etkin şekilde ulaşılmasını, kullanıcı deneyiminin üst seviyelere taşınmasını sağlayan bir platform olarak geliştirildiği aktarıldı. YAVER, AXA Türkiye’nin dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, yapay zeka destekli sistem YAVER’in yalnızca satış ekiplerine raporlama yapmakla kalmadığını, aynı zamanda acentelerin iş verimliliğini önemli ölçüde artırdığını belirtti. Ölken, YAVER’in son iki ayda 50 milyon TL’nin üzerinde ek satış hacmi yarattığını vurgulayarak, platformun hem ticari hem operasyonel anlamda güçlü bir değer ürettiğini ifade etti.
YAVER’in çok yakında AXATek platformu üzerinden acentelerin kullanımına da açılacağını aktaran Ölken, bu sayede hem çalışan deneyimini hem de acente deneyimini eş zamanlı olarak güçlendirmeye devam edeceklerini söyledi. Satış ve servis süreçlerinde önemli verimlilik artışı sağlamayı hedeflediklerini belirten Ölken, 2026 yılı itibarıyla YAVER’i tüm acentelerin büyüme ve gelişimini destekleyen bir “empati güvencesi platformu” haline getirmekte kararlı olduklarını dile getirdi.
Konuk Konuşmacı Bengisu Avcı’dan İlham Veren Hikâye
Toplantının diğer bölümünde, dünyanın en zorlu açık su parkurlarından oluşan Ocean’s 7’yi tamamlayan ilk Türk sporcu olarak tarihe geçen Bengisu Avcı, cesaret, azim ve kararlılık odaklı ilham veren hikâyesini acentelerle paylaştı. Biyoçeşitliliğe, iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya da dikkat çeken milli yüzücünün engelleri aşma, hedefe odaklanma ve pes etmeden ilerleme temalarını merkeze alan konuşması, toplantının dikkat çeken bölümlerinden biri oldu. Şirketle aynı vizyonu paylaşmaktan duyduğu gururu dile getiren Değerler Ortağı Bengisu Avcı’nın ilham verici konuşmasında, AXA Türkiye’nin “Gelecek Neden Bir Risk Olsun ki?” yaklaşımıyla örtüşerek, insan potansiyeline duyulan güvenin geleceğe umutla bakmanın en güçlü teminatı olduğu bir kez daha vurgulandı.
AXA Türkiye, yalnızca finansal ve operasyonel başarılarıyla değil, sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya yönelik kararlılığıyla da sigorta sektöründe fark yaratmaya devam ediyor. İklim risklerinin azaltılması, toplumsal dayanıklılığın artırılması ve doğal kaynakların korunması odağında yürütülen projeler; yeşil enerji yatırımlarından düşük karbonlu sigortacılık çözümlerine, biyoçeşitliliği destekleyen değer ortaklıklarından farkındalık projelerine kadar geniş bir alana yayılıyor.
AXA Türkiye’nin 2018’de “Sigorta 4.0” vizyonuyla başlayan yolculuğu, sonraki yıllarda “ödeyenden çözüm ortağına dönüşüm” hedefiyle güçlendi. “İnsanlığın gelişmesi adına insanlar için değerli olanı korumak” misyonundan beslenen bu dönüşüm, bugün 2030 tutkusunda empati güvencesi yaklaşımıyla devam ediyor.